Date Archives Mayıs 2025

İhtiyaç Duymak mı Muhtaç Olmak mı?

Öncelikle şunu söyleyerek başlamak istiyorum: Yazacağım hiçbir cümle bilgi içermez ve tavsiye değildir. Sadece ve sadece kendi içimde hissettiklerimin kelimelerle buluşmuş halidir.

Önce bildiğiniz her şeyi çok bilen Google’dan bulduğum tanımlarını yazacağım.

İhtiyaç duymak: Bir kimseyi, bir şeyi gerekli saymak.

Muhtaç olmak: Bir ihtiyacını tek başına karşılayamamak, başkasından yardım beklemek.

Dönem itibari ile hepimizin ağzında “her şeyi hallederim, tek başıma yeterim” gibi cümleler mevcut. Bu cümleleri de kimseye muhtaç değilim başlığının altında kullandığımızı düşünüyorum. Elbette bu teknoloji çağında hepimiz her şeyi halletmeye muktedir varlıklarız. Ancak muhtaç olma ile ihtiyaç duyma arasında bazı farklar var ve yine bence.

Madden gücümüz yeterli ve sağlıksal bir sıkıntımız yok ise elbette kimseye muhtaç olmayız. Çünkü muhtaç olmak biraz daha düşkünlük hissi veren bir cümle. Mesela kimsenin bizim çamaşırımızı yıkamasına muhtaç değiliz ama birinin çamaşırlarını katladım, mis gibi kokuyor demesine ihtiyacımız var. Ya da kimsenin yapacağı yemeğe muhtaçlığımız yok. Tarifler internette malzemeler markette var. Ama biri ile oturup yemek yemeye ihtiyacımız var. Kimsenin yaşam alanımızı düzenlemesine muhtaç değiliz ama birlikte bir yaşam alanı oluşturmaya ihtiyacımız var. Birine günaydın demeye, iyi geceler öpücüğü vermeye, birilerinin yanında kendini güvende hissetmeye, huzur duymaya, paylaşmaya, dertleşmeye ve ağız dolusu gülmeye ihtiyacımız var.

Ve Erich Fromm diyor ki; “Olgunlaşmamış sevgi der ki ‘seni seviyorum çünkü sana ihtiyacım var’, olgunlaşmış sevgi der ki ‘sana ihtiyacım var çünkü seni seviyorum’.

Yani demem o ki, ihtiyaç duymak ile muhtaç olmayı aynı kefeye koymayın. İkisi incecik bir çizgi ile birbirinden ayrılan kavramdır. “Kimseye ihtiyacım yok” derken biraz düşünün derim.

 

Fonda Serenad Bağcan, Pamuk İpliği çalıyor.