Date Archives Eylül 2015

Engelli Personel İstihdamının Engelleri

Uzunca bir ara verdim, kabul… Malum yaz aylarının rehaveti, tatil planları ve yazların en meşhur aktivitesi düğünlerin ardından yeniden geçtim klavyenin başına. Bu defa hemen hemen tüm İK cı arkadaşlarımın, özellikle de özlük işleri konusunda çalışan arkadaşlarımın başından eksik olmayan bir konuya değinmek istedim:

4857 sayılı İş Kanunu madde 30’da;

“İşverenlerin, elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör iş yerlerinde yüzde üç engelli çalıştırması” gerektiği söylenmektedir.

Evet, İş Kanunu gereği mecbur tutulan bu hüküm engelli vatandaşlarımızın çalışma hayatına kazandırılması konusunda önemli bir yer tutmaktadır. Ve aynı maddenin devamında şöyle bir ibare geçmektedir.

“İşverenler çalıştırmakla yükümlü oldukları işçileri Türkiye İş Kurumu aracılığı ile sağlarlar.”

Ancak ne yazık ki Türkiye İş Kurumu’nun bu hizmeti hangi usul ve esaslara ve ne şekilde sağlanacağına ilişkin herhangi bir yönetmelik ya da rehber bulunmayışı bence bu konunun en büyük eksikliğidir.

Engelli personel istihdamı yaparken yaşadığım zorlu bir süreç bende böyle bir konuyu kaleme alma isteği uyandırdı.

Mevcut personel sayısındaki değişimlerden mütevellit bir tane daha engelli personel istihdamı için çaba göstermekteydim.

Bu ihtiyaç doğar doğmaz pek tabi ilk iş İŞKUR’a müracaat etmem oldu. Usulen doldurulması gereken form ve evrakları doldurup başvurumuzu gerçekleştirdim ve aldığım yanıt: “Ayın son Perşembesi gelin, engelli seçimi yapın” şeklinde oldu. Başta bunun çok itici bir durum olduğunu düşünüp danışmanımızla konuştum ve “engelli vatandaşı kurum kurum gezdirip, yormayalım diye böyle yapıyoruz.” şeklinde bir yanıt aldım. Bu açıklama bir nebze olsun mantığıma uymuş gibi gelmişti. Ve buna istinaden her ne kadar içten ikna olmasam da ay sonuna iş planımı bu doğrultuda yaptım.

Beklenen gün geldi ve gittim. O da nesi? Bir sürü engelli vatandaş, İŞ KUR un giriş katında adeta balık istifi bir biçimde ellerinde kimlikleri ile ayakta (nasıl engelli vatandaşa saygı anlamadım doğrusu) , hastane sırası gibi bilmem kim bilmem ne şeklinde isimleri okunarak bir odaya sırayla alınıyor. Ve odada biz işverenler için birer masa ve sandalye konmuş, engelli adayın muhtelif bilgilerini alıp, engelleri konusunda konuşmamız, iş kolumuzda çalışması engel mi değil mi diye bakmamız bekleniyor. Görüntü adeta köle pazarından insan seçercesine!

Yarım gün boyunca o kadar engelli vatandaşın, engeline saygı gösterildiği savunularak seçim yapılmasının ardından kendime gelmem ciddi zaman aldı. Onların bu durumu gerçekten içime dokunmuştu.

Sonucunda 3-5 tane uygun olabileceğini düşündüğüm insanla randevulaşıp, iş yerinde son aşamayı uygulamak amacıyla kurumdan ayrıldım.

Her neyse sonucunda herhangi bir istihdam yapamadım ve araştırmaya devam ederken, bir sabah masamda posta yolu ile gelmiş bir zarf gördüm. Açıp baktığımda ise bir süredir engelli istihdamı yapmadığımı ve durum böyle devam ederse idari para cezası geleceğine ilişkin bir resmi yazı ile karşılaştım. Ek olarak da lokasyonda bulunan engelli vatandaşların sadece adı-soyadı, adres-telefon bilgileri ve İŞKUR daki statüsünü (beden işçisi, dikiş nakış elemanı vs.) içeren, resmen milattan önce hazırlandığını düşündüren bir liste. Sanıyorum ki bu defada telefonda insanları arayıp, ne gibi bir engeli olduklarını sorgulamamı istiyorlardı.

Ve ne olursa olsun, bence bu durum baştan ayağa hatalı ve rencide edici bir durumdu.

Açıkçası tam anlamıyla ne yapılabileceğine dair elle tutulur gözle görülür bir fikrim olmasa da biraz daha saygı görüp, gerçekten saygı ve ince düşünceyle yönetilen bir süreç olabilir diye düşünmekteyim.

Mesela;

* Biz işverenler yerine engelli adaylarımızın oturabileceği bir ortam hazırlanabilir.

* Ayda bir gün böyle bir uygulama yapılacağına, iş kolu ya da engel derecesine göre sınıflandırılıp birkaç gün engelli adaylarla ve işveren buluşmaları gerçekleştirilebilir.

* Her şekilde ortam daha ferah ve insana saygı gösterilen bir ortam şeklinde düzenlenebilir.

* İkinci aşamada gelen liste düzenli aralıklarla güncellenebilir ve kişilerin ne şekilde bir engeli olduğu ve oranı yazılabilir.

Şimdilik konuya ilişkin üretebileceğim çözüm önerileri bunlarla sınırlı fakat yeni bir fikir aklıma gelirse konuyu mutlaka tekrar kaleme alacağım.

Her sağlam bireyin, bir engelli adayı olduğunun unutulmaması dileğiyle…