Feshin Son Çare Olmadığı Durumlar

Takip edenler bilirler, bir önceki yazımda işten ayrılmak isteyen kişinin yapması ve yapmaması gereken şeyleri yazmıştım. Okumayanlar da buradan ulaşabilirler.

Bu defa gözümü işverene çevireyim de bir çalışanının işine son verirken uyulması gereken yazılı ya da yazılı olmayan kuralları derleyeyim istedim.

Öncelikle hepimiz şunu bilmeliyiz ki iş sözleşmelerinin feshinde ispat yükümlülüğü işverene aittir ve bu birçok Yargıtay kararında feshin son çare olması ilkesi olarak adlandırılır.

Kanımca iş sözleşmesi ne şekilde feshedilirse edilsin, çalışana bunun tebliğinde uyulması ve sürecin yönetilmesinde  birtakım yazılı olmayan ve iyi niyet ilkesi çerçevesinde belirlenmiş olan kurallar vardır.

Öncelikle karar aşaması. Evet, çalışanın işine son vermeye karar verdik.

 

Çalışana Bilgi Verme/Tebliğ Etme

Bu süreç sonunda çalışanımızın yaşam stilinin tamamen değişeceğini göz önüne almalı ve bu durumu ona oldukça nazik ve ince bir tarz kullanarak anlatmak gerekir. Bununla birlikte çalışanımız ile iş ilişkimizi neden sonlandırdığımızı açık bir dil ile ifade etmeliyiz ki kafasında hiçbir soru işareti kalmasın. Çünkü en son imaj en çok akılda kalan olacaktır ve hayatının geri kalanında firmayı hep bu şekilde hatırlayacaktır.

Bonus: Çalışanın işten çıkacağı birkaç gün önceden belirlenmiş ise ki bu bilgilendirmeyi son güne bırakmamak gerekir, tüm şirket çalışanlarının göreceği bir mailing ile işten çıkacak ekip arkadaşımıza o güne kadar verdiği hizmetlerden dolayı bir teşekkür etmek de incelik olacaktır.

 

Verilmiş Olan Araç Gereçlerin İadesi

Bu durum genelde iş için kullanılan cep telefonu, laptop vs gibi demirbaşların geri alınması sürecidir.

Bu aşamada karşımızda sanki artık bir düşmanımız var gibi, malzemeleri tek tek saymak ya da rahatsız edici bir kontrol etme işlemi yapmamalı, incitmeden göz kontrolü ile çözüm olmalıyız.

İşe alırken teslimat sürecinde imzalattığımız herhangi bir belge var ise çalışanımızın gözü önünde belgeyi kapatmakta fayda var.

 

Yasal İşlemlerin Yapılması

Çıkış işlemleri diye adlandırdığımız bu süreç en hassas noktalardan biridir. Çünkü insanlar hak ettiklerini düşündükleri bir para söz konusu olduğunda inanamayacağınız derecede hassas olabilir.

Bu sebepten bu süreci olabildiğince şeffaf ve anlaşılır bir şekilde yönetmek gerekir. İşten ayrılan çalışana ödeyeceğimiz ya da ödemeyeceğimiz tüm kalemleri tek tek anlatmak, ödenecekse ne kadar ve ne zaman ödeneceğini; ödenmeyecek ise ne sebeple ödenmediğini detaylı bir şekilde anlatmak gerekir.

 

Değerli Hissettirme

Son aşamada çalışanımız ile vedalaşabilir, ona çalıştığı süre boyunca sağladığı katkı için teşekkür edebiliriz ki bu biz İKcılar için çok zor olmasa gerek. Bu ayrılan çalışanın kendisini gereksiz olduğu için ayrılmak durumunda kalmadığını düşünmesini sağlar, bu da onun işsiz kaldığı süreçteki psikolojisinin iyi olmasına destek olur.

Bonus: Her işletmede mümkün olmayabilir fakat mümkün ise ve çalışan ile iş ilişkisi dışında sosyal bir arkadaşlığımız var ise ona bir veda yemeği düzenlemek de şık bir davranış olabilir.

 

Bunları Yapmayın!

  • Çalışana iş ilişkisinin sonlandırılacağını, işini yasal anlamda sonlandırılacağı an söylemeyin.
  • İşten çıkardığınız kişiye, seninle iş ilişkimizi sonlandırıyoruz ama bu gün git, bilmem kaç gün sonra gel hesap kitap işini yapalım demeyin.
  • Teslim aldığınız malzemeleri, karşı taraf sanki bir kısmını çalıp götürüyormuş gibi sayıp, dökmeyin.
  • Çalışana kişisel eşyalarını toplayabileceği yeterli zamanı tanımamazlık yapmayın.
  • Kişiye ait kullanıcı hesaplarını sürpriz der gibi küt diye kapatıp, ne olduğunu anlamadığı bir zaman dilimi yaşatmayın.
  • Ayrılan kişiye tekrar gelmesinin yanlış olacağı gibi söylemlerde bulunmayın.
  • Çalışanı apar topar işletmeden uzaklaştırmayın.

    Kimseyi işten çıkarmak zorunda kalmadığınız, keyifli iş ilişkileri yaşamanızı dilerim…

 

image001[1]

 

 

 

(Visited 5 times, 1 visits today)

Leave A Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir